Burcu Ünlü: Işığın İçindeki Karanlık

Burcu Ünlü: Işığın İçindeki Karanlık

Burcu Ünlü’nün ikinci kişisel sergisi “Işık ve Karanlık”, 7-19 Mayıs 2025 tarihleri arasında Tarihi Hüsrev Kethüda Hamamı’nda açılıyor. Yeşim Emanetoğlu küratörlüğündeki sergi, izleyiciyi karşıtlığın büyüsüne davet ediyor. Işığımızın yansıması için karanlığımızın da varlığını kabul etmenin gücünü hatırlatan Ünlü, her birimizin bir diğerinin aynası olduğunu söylüyor. Sergi üzerine sanatçıyla sohbet ettik.

Resimlerinizle ışığını yansıtmayı ve çoğaltmayı amaçlıyorsunuz. Bu düşüncenizi biraz açar mısınız?

Işığı bir fiziksel gerçeklikten çok, ruhsal bir sembol olarak görüyorum. Resimlerimde yansıttığım ışık, yalnızca bir aydınlık değil; aynı zamanda içsel bir uyanışın, farkındalığın ve yeniden doğuşun ifadesi. Işığı çoğaltmaktan kastım, onu çoğaltarak başkalarının yüreğine taşımaktır. Bir izleyici, tabloya baktığında kendi hayatındaki karanlıklarla yüzleşebilir; belki de bir geçit arayabilir ışığa. Ben o geçidi yaratmaya çalışıyorum. Her eser, görünmeyen bir ışık kaynağı gibi, izleyene kendi içindeki aydınlığı hatırlatmalı. O yüzden ışığı yansıtmak değil yalnızca; onu büyütmek, çoğaltmak ve paylaşmak istiyorum. Çünkü ışık, paylaşıldıkça çoğalır.

Burcu Ünlü: Işığın İçindeki Karanlık

İlk serginizden bu sergiye, bir yılda neler değişti? Üretiminiz nasıl evrildi?

İlk sergimle bugünkü sergi arasında geçen bir yıl, zamandan ibaret değil… İçsel bir dönüşümün, sessiz ama köklü bir devinimin izini taşıyor. O ilk sergide daha çok kendimi tanımaya, rengin ve biçimin sınırlarında kim olduğumu aramaya çalışıyordum. Her eserim bir soru gibiydi; şimdi ise cevaplara daha yakınım demek istemem, ama sorularım derinleşti diyebilirim.

Bu sergideki işlerimde, artık sadece “görünene” değil, “gizli kalana” da temas etmeye çalışıyorum. Biçimsel olarak daha yalın ama içerik olarak daha yüklü işler ortaya çıktı. Çünkü sadeleşmek bazen daha derin bir anlatının kapısını aralayabilir. Artık her resimde, yalnızca bir görüntü değil, bir duyuş, bir sezgi, bir iç ses bırakmak istiyorum izleyiciye.

Yani evet, çok şey değişti. Ama en çok da sanatla olan ilişkim derinleşti. Artık onu bir ifade biçimi değil, bir yaşam biçimi olarak görüyorum.

“Işık ve Karanlık”ta izleyicileri neler bekliyor?

“Işık ve Karanlık”, sadece bir sergi değil; bir iç yolculuğun, çelişkilerle örülmüş bir varoluşun iz düşümüdür. Bu sergide izleyiciyi bekleyen şey yalnızca görsel bir deneyim değil, aynı zamanda duygusal ve zihinsel bir yüzleşme. Her bir eser, ışıkla karanlığın dans ettiği bir sahne gibi… Bazen bir çatışma, bazen bir barışma. Ama her zaman bir hareket, bir geçiş, bir dönüşüm.

Ziyaretçiler, kimi zaman saklı bir sarsıntıyla karşılaşacak; kimi zamansa sessiz bir huzurun içinde kaybolacak. Bu sergide ışık, yalnızca parlaklık olarak değil; bazen kırılgan bir umut, bazen de yitirilen bir masumiyet olarak karşımıza çıkıyor. Karanlık ise, yalnızca korkuyla değil; derinlikle, sükûnetle ve çoğu zaman hakikatle örülü.

“Işık ve Karanlık”, adı gibi ikili bir dünyanın sınırlarında dolaşan ama bu ikilikten bir bütünlük çıkarmayı amaçlayan bir sergi. Orada neyle karşılaşacağınızı önceden bilmeniz mümkün değil; çünkü her şey sizinle ve bakışınızla tamamlanacak.

Burcu Ünlü: Işığın İçindeki Karanlık

Seyahat tutkunuz üretimlerinizi nasıl etkiliyor/nasıl yansıyor?

Seyahat etmek, benim için yalnızca coğrafya değiştirmek değil aynı zamanda bakış açımı dönüştürmek, duyularımı keskinleştirmek ve ruhumu beslemek anlamına da geliyor. Her yeni şehir, her yeni iklim, her yeni dil bende bir iz, bir his, bir renk bırakıyor. O izler zamanla zihnimde şekilleniyor, kalbimde yankılanıyor ve tuvalde kendine bir yer buluyor. Seyahat ettiğim yerleri resmetmek, aslında o yerlerdeki varoluş hâlimi resmetmek demek. Çünkü her yolculuk, biraz da kendime yapılan bir keşif.

Seyahat ederken topladığım imgeler, kokular, sesler, renkler… Hepsi üretimime nüfuz ediyor ve zamanla bir anlatıya dönüşüyor. Ben gezdikçe, resimlerim de benimle birlikte geziyor, büyüyor ve dönüşüyor.

Eserleriniz Tarihi Hüsrev Kethüda Hamamı ile nasıl bir diyalog kuruyor?

Tarihi Hüsrev Kethüda Hamamı, sadece bir sergi mekânı değil benim için; zamanın katmanlarıyla konuşan, taşın belleğini taşıyan, sessiz ama derin bir tanık. Bu yapının dokusunda dolaşan geçmiş, eserlerimle her temasında yeni bir anlam kazanıyor. İlk sergimde de bu mekânda yer almak, benim için bir karşılaşmaydı. Tarih ile bireysel anlatıların iç içe geçtiği, sanatın zamansızlıkla buluştuğu bir deneyim oldu benim için. Şimdi, aynı mekânda bir kez daha eserlerimle var olmak, o diyalogun derinleştiği bir ikinci buluşma niteliğinde.

Yakında hangi projelerle karşımıza çıkacaksınız?

Önümüzdeki süreçte üretimlerimle uluslararası platformlarda yer almak, sanatın evrensel dilinde daha fazla söz söylemek için yoğun bir hazırlık içindeyim. Bu bağlamda, benim için çok kıymetli iki büyük projeyi paylaşmak isterim.

Bu yılın Aralık ayında gerçekleşecek olan Context Art Miami’de yer alacağım. Art Miami, çağdaş sanatın kalbinin attığı yerlerden biri. Orada yer almak, sadece görünürlük anlamında değil, farklı kültürlerle, koleksiyonerlerle ve sanat izleyicileriyle doğrudan temas kurma açısından da büyük bir fırsat.

Bir diğer etkinlik ise, dünyanın en prestijli sanat etkinliklerinden biri olan Venedik Bienali. Venedik Bianeli’nde 2026 yılında eserlerimle yer alacağım. Venedik’in tarihi, suyun zamanla kurduğu ilişki ve kentin kendine has melankolisi; üretimimin ruhuyla derin bir bağ kuruyor. Bu katılım hem kendi sanat yolculuğumda hem de işlerimin uluslararası bağlamda nasıl yankı bulduğunu gözlemlemek açısından heyecan verici bir deneyim olacak.

Burcu Ünlü: Işığın İçindeki Karanlık

Burcu Ünlü hakkında

Sanatçı Burcu Ünlü, 1982 yılının sonlarında, bir kış ayında, henüz ilçe olduğu zamanlarda Düzce’de doğdu ve burada büyüdü. Gençlik yıllarında İstanbul’a taşınarak Fenerbahçe Lisesi’nden mezun oldu. Aynı dönemde Düzce’nin il statüsü kazanması, onun da yetişkinliğe adım atışına denk geldi. Eğitim hayatına Bilgi Üniversitesi’nde Halkla İlişkiler ve LaSalle College’da Moda Tasarımı bölümlerinde devam etti. Bu seçimlerinin temelinde her zaman aynı arayış vardı: “İnsanlarla, yaşamla, canlılıkla, güzellikle ve iyilikle bağlantıda olmak; bunu yalnızca yapmak değil, yaşamak ve paylaşmak.”

Resme olan tutkusu, ilk fırça darbesiyle birlikte bir yolculuğa dönüştü. Gün doğumlarının umut vadeden ışığı ve gün batımlarının huzurlu dinginliği, onun için yalnızca bir manzara değil, bir içsel keşfin yansımasıydı. Burcu Ünlü, bu içsel yolculuğu tuvale aktardıkça, izleyicileri de kendi benliklerine doğru bir keşfe çıkarıyor.

Sanata olan tutkusu, yüksek enerjisi ve merak duygusuyla sınırlarını genişletmeye devam eden Burcu Ünlü, hayallerinin peşinden giderek hem ülkesini hem dünyayı hem de kendini keşfetmeye başladı. 2019 yılında resimle tanıştı ve seyahatleri sırasında ilham aldığı şehirlerin ruhunu yansıtmak amacıyla gün doğumu ve gün batımlarını resmetmeye başladı.

Sanatseverlerle ilk kez 2024 Mayıs ayında, İstanbul’da Tarihi Hüsrev Kethüda Hamamı’nda açtığı “Yansımalar” adlı kişisel sergisiyle buluştu. Aynı yıl Ekim ayında Londra’da Affordable Art Fair Battersea ve aralık ayında Aqua Art Miami’de eserlerini sergileyerek uluslararası sanat sahnesindeki yerini güçlendirdi. Ocak 2025’te Pera Palas’taki karma sergiye katılarak geniş bir sanatsever kitlesi ile buluştu. Nisan ayında yepyeni eserleriyle yer alacağı Dubai Art Week ile ülke dışında yeni rotalarda yeni buluşmalarda yer almaya devam edeceğinin sinyalini verdi.

Sanatsal yolculuğuna hız kesmeden devam eden Burcu Ünlü, 2025 yılı mayıs ayında ikinci kişisel sergisini düzenleyerek kendisini merakla bekleyen sanatseverleri yeni eserleriyle tanıştırmaya can atıyor. Her birimizin bir diğerinin aynası olduğu bu dünyada, resimleriyle ışığını yansıtmayı ve çoğaltmayı amaçlayan sanatçı, ışığımızın yansıması için karanlığımızın da varlığını kabul etmenin gücünü hatırlatarak “Işık ve Karanlık” temaları ile yarattığı yeni eserleriyle sanat yolcuğuna devam ediyor.

İlginizi çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir